Çiyanlar görünüş olarak uzun bedenli ve üzerinde birçok ayağı olan bir haşere türüdür. Çiyan ile kırkayağı birbirine çok karıştırırlar. Çiyan ve kırk ayakta vücutlar bölmeler halindedir. Kırkayakta her bölmede 1 çift ayak bulunurken çıyanda ise her bölmede 2 çift ayak bulunur.
Çiyanlar yeryüzünde birçok bölgede bulunur. Yaşadığı ortama ve beslenmesine bağlı olarak farklı boylarda olurlar. Çıyanlar bazı bölgelerde birkaç cm olurken bazı bölgelerde ise 20 -28 cm olanları da vardır. Çıyanlar üzerindeki ayakların tamamen hepsi zehirli birer ok gibidirler. Çıyanlar dağ, bayır, çayır, çimen ve evlerimizde olmak üzere her ortamı kullanırlar. Bulunduğu ortamda nemli ortamları seçerler. Çıyanlar toprak altında, ağaç kovuğunda, taş diplerinde, çalı çırpı diplerinde, evlerin bodrumunda, evlerin çatılarında ve hatta evlerin içinde bulunurlar. Çıyanlar insanı ısırarak zarar verir. İnsanların besinlerini tüketmediği
için o bakımdan insana sıkıntı vermezler. Çıyanın insana verdiği en büyük zarar sokması ve zehirlemesidir.
Çiyanlar beslenmesinde yakaladıkları börtü böcek ve haşereleri yerler. Bazen fare gibi daha büyük cüsseli hayvanları dahi ısırıp zehirler ve öldürdükten sonra yerler.
Çiyanlar daha çok gece aktif olurlar. Çiyana çıplak elle dokunmak veya insanın çıplak vücudunun herhangi bir kısmına değdiği zaman insanı sokar ve zehirler. Çiyan zehri akrep kadar etkili olmasa da çok etkilidir.
Çiyan sokması durumunda çiyanın ısırdığı yer kızarır, şişer, kaşınır, ve şiddetli acı verir. Çiyan ısırması sonrası mutlaka hekime gidilmeli.
Çıyan soktuğu zaman iştahsızlık, baş dönmesi, mide bulantıları, kusmalar, şiddetli baş ağrıları ve hatta ölümler görülebilir.
Çıyanlar susuz ortamlarda ve sıcak bölgelerde yaşayanları daha zehirlidir. Çıyanların yaşadığı ortama bağlı olarak farklı renklerde olanları var. Çıyanlar sarı, kırmızı, siyah veya mavi olanları bile vardır.
Çıyanlar yaşadığı ortama yumurta bırakarak çoğalırlar. çıyanlar her defasında 10’larca yumurta bırakır. Çıyanlar yumurtasını evin belli bölgelerine bırakırlar. Çıyanlar yumurtadan çıktıktan sonra etrafa dağılırlar ve beslenmeye başlarlar.
ÇIYAN İLACI VE ÇIYAN İLAÇLAMASI
Çıyanlar ile mücadelede mutlaka firmamızı arayın size en etkili bir şekilde yardımcı olalım. Çıyan ilacı özel koşullarda ve ziraat mühendisi kontrolünde hazırlanan özel karışımlarla hazırlanır. Çıyan ilaçlama işini yılardır sürdüren şirketimiz her zaman sizin yanınızda ve sağlığınızı korumakta. Çıyan ilacını dışardan almakla olmaz. Çıyan ilaçlamayı mutlaka yasal firmalara yaptırın. Çıyan ilaçlamayı yapan eleman işin eğitimini almış olmalı. Çıyan çok zehirli bir haşere olduğu için mutlaka en kısa zaman müdahale edilmeli.
Eklem bacaklı grubunun birer bireyi olan akrepler, 4 çift ayaklı ve ön tarafta 2 kıskacı bulunan ve çok zehirli haşerelerdir. Akreplerin kanatları yoktur. Çok yavaş hareket ederek sanki yerden sürünerek hareket ederler.
Akreplerin ayakuçları kıskaçlıdır. Akrep vücudu da bölmelerden oluşur.
Akrebin vücut bölmeleri çoğu zaman akrebin yaşını tayin eder. Akreplerde kuyruk kısmı bölmeli ve ucunda zehirli bir iğnesi vardır. Kuyrukları sırtının üstünde kıvrık bir haldedir. Akrep dünyanın her yerinde bulunur ve genellikle bütün türleri zehirlidir.
Akreplerde diğer haşere grubunda olduğu gibi baş bölgesinde antenleri yoktur. Akreplerin radar sistemi ayakları üzerinde bulunur. Bu radar sistemi ile çok ufak titreşimleri uzak mesafeden algılayabilirler. Çölde yaşayan akrepler bu radar sistemi sayesinde çok uzak mesafedeki karıncanın ayak seslerini dahi algılar ve karıncanın nerede olduğunu yönünü mesafesini her şeyi ile hesaplar. Akrepler renk olarak değişik renklerde olabilmektedir. Bu onun beslenme ve yaşam alanına bağlı olarak değişir. Bazı akrepler siyah, bazıları kırmızı, bazıları da sarımtırak olabilmektedirler. Yavru akrepler ise beyaz renklidir.
Akreplerde diğer hayvan ve haşereden farklı bir yapı vardır. Akreplerde baş bölgesinde2 adet iri gözleri var ve vücudunun yan kısımlarında ise simetrik olarak 4 çift gözleri daha bulunur. Akrepler ile mücadele hem çok tehlikeli hem de çok zordur. Akrepleri yok etmek için mutlaka ilaçlama firması ile çalışın.
Akrepler milyonlarca yıldır insanlar ve diğer canlılar için tehlike oluşturmaktadır. Akrepler çok dirençli bir vücut yapısına sahiptirler. Akrepler en soğuk havalara ve en sıcak havalarda dahi yaşarlar. Bilim adamlarının yaptığı bir araştırmada akrepleri buzdolabında dondurup belli zaman sonra çıkarıldıktan sonra akreplerin hala yaşadığını görmüşler. Çok soğuk olan iklimlerde yaşayan akreplerin yanı sıra kızgın kumlarda çöllerde yaşayan akreplerde mevcuttur.
Akrepler daha çok yağışlı havalarda ortaya çıkarlar. Çünkü akrepler yaşam alanı olarak toprak altında yuvalanıp orda yaşamayı tercih ederler. Akreplerin,yuvaları yağmur yağdığı zaman su ile dolar bu yüzden akrepler yuvalarından çıkarak güvenli bir yer aramaya başlarlar. İşte bu durumda akrepler insanların yaşam alanlarına gelerek insanlar için tehlikeli olurlar.
Türkiye’nin iklim şartlarına bakılırsa ilkbahar ve sonbahar mevsiminde ki yağışlardan dolayı akreplerin daha çok evlerimize geldiğini görürüz. Akrepler dışarıda taş altlarında, duvar yarıklarında, beton bloklar altında ve ağaç kabukları içinde bulunurlar.
Akrepler evlerimize geldiğinde evin her tarafına dağılırlar. Genellikle evin bodrum ve çatı aralarını tercih etseler de evlerin yatak odalarına kadar birçok kısmında rastlanır. Akrepler beslenmelerinde küçük böcek ve haşereleri tüketirler ama daha büyük hayvan leşlerinden de beslenen türleri mevcuttur. Akrepler insanı ve diğer büyük cüsseli hayvanları ısırıp soktuğunda onları zehirler,hatta öldürür. Akrepler insan ve hayvan kanını emmek için ısırmazlar. Bu haşere grubu kendisine zarar geldiğini sezdiğinde savunma olarak ısırır ve sokar. Haşere grubunu ise beslenmek amaçlı sokar ve avını öldürdükten sonra onları yiyerek beslenir. Akrep sokması sonrası mutlaka en kısa zamanda doktora başvurulmalı.
Akreplerde üreme çift eşeylidir. Mutlaka üreme için hem erkek akrep hem de dişi akrebe ihtiyaç vardır. Dişi akrepler döllendikten sonra yumurtalarını sırtındaki özel bir bölmede saklar. Akrep yavruları belli evreleri dişi akrebin sırtında tamamlar. Daha sonra dişi akrep sırt kabuğunu açarak yavrular dışarı çıkar. Dış ortamda yavru akrepler ilk olarak toplu halde gezinirler. Yetişkin akrepler ise yalnız yaşamayı daha çok severler. Bir dişi akrep bir defasında 100’lerce yavru yapar.
Akrepler ile mücadele çok zordur. Akrep görüldüğünde onu öldürmekle kendinizi koruma altına almış olmazsınız. Mutlaka akrep ile mücadelede profesyonel ilaçlama şirketi ile çalışın. İlaçlama firması olarak yılların tecrübesi ile her haşere sorununa çözüm üreterek yanınızdayız. Akrep için kullanılan ilaç ve ilaçlama yöntemleri farklıdır lütfen sağlığınız ile oynamadan bize ulaşın. Akrep ve diğer haşere grubu ile mücadelede biz 7 gün 24 saat yanındayız. Akrep ilaçlaması yapılırken kullanılan ilaçlar sağlık bakanlığı onaylı olmalı ve ilaçlama firması yasal olmalı. İlacı yapan ekip profesyonel ve işin eğitimini almış olmalı. Akrep ilacı özel karışım olup çok tesirlidir. Akrep ilaçlama yöntemi püskürtme yöntemi ile yapılmalıdır. Akrep ile mücadelede jel ve diğer ilaçlar tesir etmez. İlaçlama yapmadan mutlaka bize ulaşın.
Tespih böceği çok ayaklı olup küçük haşere grubunun bir parçasıdır. Boyları türlerine göre değişken olan bu haşereler birkaç mm den 3 cm kadar olan türleri de vardır. Vücudunun üstü bir kabukla kapalı olup bölmeli haldedir. Vücut üzerindeki kabuk bölmeleri arasında yumuşak deri bulunur. Tesbih böceği bunun sayesinde kendisine tehlike geldiğinde kendini yuvarlayarak tespih tanesi şeklini alır. Zaten ismini de buradan alır. Tespih böceği türüne bağlı olarak farklı renklerde olabilirler. Renk olarak gri, kül rengi, kahverengi ve mat renklerde olabilirler. Tespih böceğinde bütün
haşere türlerinde olduğu gibi baş kısmında 1 çift antenleri vardır.
Tespih böceği yaşam alanı olarak pis rutubetli ve nemli yerleri tercih ederler. Genellikle evlerin banyo, tuvalet, mutfak, çatı ve bodrumunda bulunurlar. Tespih böcekleri evin iç kısmında ise saksıların dip kısımlarında, kapı ve pencere diplerinde bulunurlar.
Tespih böcekleri besin olarak bitkisel beslenirler. Çok nadir olarak hayvansal ürünlerden tüketenler vardır. Tespih böceği evlerde açıkta bıraktığımız sebze ve meyvelerden beslenir. Tespih böcekleri açıktaki bu sebze ve meyvelerden yedikten sonra salyalarını ve dışkılarını bırakırlar. İnsanlar sebze ve meyveleri yıkamadan tükettiği zaman bu haşere salyaları ve yumurtalarını tüketmiş olurlar.
Tespih böceğinin salyasını tüketen insanlar mikrop ile tanışmış olur ve bu salyalar ile gelen hastalığı kapmış olur.
Tespih böceğinin bazı türleri insanları ısırır ve insandan kan emer.
Tespih böcekleri geceleri daha çok aktiftirler. Gündüzleri ise pasif olarak dinlenirler. Beslenme işini genellikle geceye saklarlar.
Tespih böcekleri ayrıca evdeki saksılara da zarar verirler.
TESPİH BÖCEĞİ İLACI VE TESPİH BÖCEĞİ İLAÇLAMASI
Tespih böceği ilacıları özel olarak hazırlanan karışımlar ile yapılır. Tespih böceği ilaçlaması kolay fakat tecrübe ister. Her haşere için kullanılan ilaçlar farklı olduğu için mutlaka ilaçlama firmasından bilgi isteyin.
Tespih böceği ilaçlamasında dikkat edilmesi gereken konular şunlardır:
1- İlaçlama mutlaka yasal firma tarafından yapılmalı
2 -Kullanılan ilaçlar sağlık bakanlığı onaylı olmalı
3 -İlaçlamayı yapan kişi profesyonel olmalı
4 -İlaçlama zamanında yapılmalı
TESPİH BÖCEĞİ İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR
1- TESPİH BÖCEĞİ NE İLE BESLENİR?
Tespih böceği çoğu zaman bitkisel beslense de çok nadir türleri insanları ısırır.
2- TESPİH BÖCEĞİNİN ZARARLARI NELERDİR?
Tespih böceği evlerdeki saksılara zarar verdiği gibi evlerde açıkta kalan sebze ve meyvelerden tüketirler. Bazı türleri de insanı ısırıp kanını emerler.
3- TESPİH BÖCEĞİ İNSANI HASTA EDER Mİ?
Tespih böceği tükettiği sebze ve meyveler üzerine bıraktığı salya ve dışkıları ile insana hastalık bulaştırır.
4- TESPİH BÖCEĞİ NERDE YAŞAR?
Tespih böceği yaşam alanı olarak genellikle pis,nemli ve rutubetli yerleri tercih ederler evlerde mutfak, banyo, tuvalet,saksı dipleri ve duvar diplerini tercih ederler.
5- TESPİH BÖCEĞİ İLE MÜCADELE NE ZAMAN YAPILMALI?
Tespih böceği görüldüğü zaman mutlaka ilaçlama firması ile irtibat sağlayın ve en kısa zamanda ilaçlama yaptırın.
6 – TESPİH BÖCEĞİ İLAÇLAMASINDA HANGİ İLAÇLAR KULLANILIR?
Tespih böceği ilaçlaması iki şekilde olur. Tespih böceği ilaçlaması ya sıvı püskürtme ile olur ya da jel ilaçlar ile olur.
Tatarcıklar küçük sinek türlerinden olan bir haşeredir.Yapı olarak küçük bir sivrisineği andırır.
Tatarcıkların vücutları üzerinde 2 çift kanatları vardır. Tatarcıkların toplamda 6 ayağı var. Ve ağız kısmında iğneye benzeyen kan emen hortumları vardır. Tatarcığı diğer sineklerden ayıran en belirgin özelliği vücutları üzerinde ufak tüyler vardır. Fakat diğer sivri sinek türlerinde buna rastlanmaz.
İnsanlar tarafından pek önemsenmeyen bu sinekler insana hastalık bulaştırmada etkin rol oynarlar.
Tatarcıklar renk olarak canlı renklere sahip değildir yani mat bir görüntüleri vardır. Tatarcıklar yaşadığı bölgelere ve ortamlara bağlı olarak farklı boy ve renklerdedirler. Dünyanın her bölgesinde yaşama olanağı bulan bu haşereler, boy olarak 1 -5 mm kadar olurlar. Tatarcık renk olarak, kirli sarı veya mat renklerdedir.
Tatarcıklar beslenmesini mutlaka insanlar ve hayvanlardan kan emerek yaparlar. Tatarcıklar geceleri aktif olup beslenmesini mutlaka geceleri yaparlar.
Tatarcıklar yaşam alanı olarak pis, kokulu ortamları, mağaraları, hayvan ağılları, çamurlu alanları, pis lağım sularının aktığın yerlerde, su birikintilerinde,ağaç kovuklarında,evlerde duvar yarıklarında,olmak üzere birçok ortamda bulunurlar.
Tatarcıklar beslenmesinde kana ihtiyaç duyduğu için evlerimize kadar gelirler insan ve hayvanlardan kan emerler. Aynı zamanda tatarcıklar besin olarak meyve suyunu ve meyve üzerindeki şekerli içeceklerden beslenirler.
Tatarcıklar insan ve hayvandan beslendikten sonra yumurta 2 – 3 gün içinde yumurta bırakır. Tatarcıklarda üreme ve yumurta bırakma işi dişi tatarcığa aittir. Dişi tatarcık nemli ve sulu ortama yumurtasını bırakarak çoğalırlar.
Turuncu Tatarcık
Kahverengi Tatarcık
Siyah Tatarcık
Tatarcıklar çabuk ürediği için ve insanlar ve hayvanlardan kan emdiği için çok tehlikeli böceklerdir.
Tatarcıklar insana şu hastalıkları bulaştırır:
Ateşli hastalıkların baş mimarlarıdır. Bazen ateş o kadar çok çıkar ki 40 dereceyi bile bulur.
Tatarcık humması
Tavuk hastalığı
Bağırsak parazitleri
Bağırsak kurtları
Şark çıbanı
Ve birçok virüsün insana bulaşmasına sebeptirler
Tatarcık ısırmasında insanda ısırılan yerde kabarcıklar, şişme, kaşıntı oluşur. Tatarcık ısırdıktan sonra insanlarda iştahsızlık, halsizlik, mide bulantıları, kabızlık, şiddetli ateş, baş,eklem ve kas ağrıları olmak üzere birçok belirtiler gösterir.
TATARCIKLAR İLE MÜCADELE VE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Tatarcık ilaçlamada kullanılan ilaçlar mutlaka sıvı ilaçlar olmalıdır. Bu ilaçlama akşam geç vakitte veya karanlık zamanlarda yapılmalı çünkü tatarcıklar geceleri ve karanlıkta aktiftirler. İlaçlama sisleme yöntemi yada boyama yöntemi ile yapılmalıdır. Boyama yöntemi ile yapılan ilaçlar içine şeker ve ürünlerinden oluşan maddeler katılır. Tatarcık ilaçlaması yapılırken mutlaka ilaçlama firması ile çalışın. Tatarcık ilaçlamasında ferdi yapılan çalışmalar çoğu zaman sonuç vermez. Bu bakımdan tatarcık ilaçlamasını profesyonel firmalar yapmalı.
TATARCIKLAR İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR
1 -TATARCIKLAR İNSANLARI ISIRIR MI?
Evet tatarcıklar beslenmek için insanları ve hayvanları ısırarak kanlarından beslenirler.
2 – TATARCIKLAR İNSANDA HASTALIK YAPAR MI?
Tatarcıklar insanları ve hayvanları ısırarak kanlarından beslendiği için bir önceki konakçıdan aldığı mikrobu insana bulaştırır. Kendisi küçük olan bu haşere insanlara hastalığı yaymada çok büyük rol oynar.
3 – TATARCIKLAR NERDE YAŞAR?
Tatarcıklar yaşam alanı olarak pis su atıklarında, mağaralarda, hayvan ağıllarında, çamurlu alanlarında ve nemli ortamlarda bulunurlar.
4 – TATARCIKLAR İLE MÜCADELEDE HANGİ YÖNTEMLER KULLANILIR?
Tatarcıklar ile mücadelede sisleme ve boyama yöntemleri kullanılır. Çünkü tatarcıklar havada uçuşan hayvanlar olduğu için mutlaka sıvı ilaçlar kullanılır.
Tahtakurusu küçük yapılı vücutları alttan ve üstten basık halde ve toplam vücudu üzerinde 3 çift ayakları bulunan böceklerdir. Tahta kurusu kan emen bir haşeredir. Tahta kurusunun baş bölgesinde iletişimini sağlayan ve tehlikeleri algılayan 1 çift antenleri bulunur. Tahtakurusu yapı olarak ufak böceklerdir. Tahtakurusu boyları 1cm bulmaz genellikle birkaç mm’dir. Bilinen en büyük tahtakurusu 10mm geçmez. Tahtakurusu çabuk üreyen ve çoğalan bir böcektir. Tahtakurusu besin bulamadığında uzun zaman yaşayan bir böcek türüdür. Aç kaldığında hiç besinleri olmadığı zaman 2 yıla kadar yinede yaşar. Tahtakurusunun karın kısmı çok geniştir. İnsandan ve konakçısından doyuncaya kadar kan emerler. Genelde günde 4 – 5 defa kan emerler. Eğer bir insan üzerinde birden çok tahta kurusu olduğunu düşünürsek o insanın nasıl ısırıldığı ve nasıl kaşındığını görürsünüz. Sanki insanlar uyuz olmuş gibi kaşınırlar. Fakat tahta kurusu insandan çok kan emdiği için daha çok acı hissedilir.
Tahta kurusu dünya üzerinde birçok türleri bulunmaktadırlar. Tahta kurusu üzerinde yaşadığı konakçısına ve yaşadığı ortama bağlı olarak farklı türleri vardır. Tahta kurusu üzerinden geldiği konakçısına bağlı olarak farklı hastalıkları insana bulaştırırlar. Tahtakurusu pire gibi başka konakçıda bulunduğu gibi insanlara da geçer ve hastalığı bulaştırmada etkin rol oynar. Tahta kurusu bu bakımdan insanlar için hiç istenmeyen zararlı böceklerdir.
Tahtakurusunun ısırdığı yerler kabarır ve şişer. Bu kabarcıklar kaşınır, ısırılan yer kızarır. Tahtakurusu sadece insan değil uçan kuşlar, kümes hayvanları, yaban hayvanlar ve evcil hayvanlar üzerinde yaşarlar. Tahta kurusu evlerimize evdeki evcil hayvanlar üzerinden veya evimize gelen misafirlerden bulaşır. Tahtakurusu çok kan emdiği için ve vücudunda uzun zaman tuttuğundan dolayı çok pis kokarlar.
Tahtakurusu ışığa karşı hassastırlar bu bakımdan geceleri aktif olup geceleri beslenirler. Tahtakurusu kanatları olmadığı için uçmazlar. İnsana direk konakçılar sayesinde bulaşır. Tahtakurusu üremesi ve çoğalması yumurta bırakmak ile olur. Tahtakurusu yumurtasını evlerin kuytu karanlık bölgelerine, mobilya içlerine, parke altlarına, evin duvar yarıkları ve çatlaklarına yumurta bırakırlar. Bir tahta kurusu bir defasında 200 – 250 kadar yumurta bırakır. Tahta kurusu çabuk çoğaldığından dolayı yumurtadan çıkan her yavru beslenmek için ortamdaki konakçıya saldırır.
TAHTA KURUSU İLE MÜCADELE VE TAHTAKURUSU İLAÇLAMASI
Tahtakurusu ile mücadele çok önemli bir konudur. Tahta kurusu ilacı özel şartlarda hazırlanmalı. Tahtakurusu ilacı sağlık bakanlığı onaylı olmalı. Tahtakurusu ilaçlaması yapan kişi mutlaka işin eğitimini almış olmalı. Tahtakurusu çabuk üreyen ve çoğalan haşere olduğundan mutlaka yayılmadan önlem alınmalı. İlaçlama şirketi olarak bizler her zaman ve her haşereye karşı daima yanınızdayız. Tahtakurusu ilaçlama yöntemleri sisleme ve yoğun püskürtme ilaçlar kullanılarak yapılır. Tahtakurusu yumurtası ve larvaları için mutlaka 2. ilaçlamayı yaptırın. Tahtakurusu ilaçlaması sonrası 30 gün içinde 2. ilaçlama isteyin. Bizler ilaçlama şirketi olarak 1990’lı yıllardan beri, hep yanınızdaydık ve hep yanınızdayız.
Ağaç kurtları görünüş olarak hamam böceğine benzerler fakat bunlar hamam böceği gurubundan değiller. Tahta kurdu olarak bilinen bu haşereler yapı olarak 6 ayaklı, başucunda 1 çift antenli ve kanatlı olan bir haşeredir. Tahta kurdu ayaklarının uç kısımları tırtıllı olup uç kısımlarında tutunmaya yarayan kancaları vardır. Eklem bacaklı grubunu bir üyesi olup bu sınıf içinde incelenir.
Tahta kurdunun üst kısmı sert kabuktan oluşur. Bu kabuğun yapı maddesi keratein denen sert bir maddedir. Bu kabuk sayesinde ağaç kurtları ( tahta kurtları) kendini hem soğuk ve sıcaktan hem de dış tehlikelerden korur.
Tahta kurdu türüne göre boyları değişmektedir. Genellikle küçük böcekler olup 2 – 3 cm kadardırlar. Ağaç kurdunun (mobilya kurdu) ağız kısmı çok güçlü bir yapıdadır. Güçlü olan bu ağızları ile ahşapları ve tahtaları kemirirler. Ağaç kurdunun zararsız gibi görünmesi sizi kesinlikle yanıltmasın çünkü ağaç kurtları mobilya, kapı, pencere ve ahşap ve tahtadan olan her şeyi kemirirler. Kemirilen bu nesneler çürür ve çabucak kullanılmaz hale gelir. Bazı ağaç kutları sadece evlerde değil bahçelerimizdeki canlı bitkilerinde gövdelerini delerek onların kurumasına neden olurlar. Hem çiftçiler için hem de normal bahçesinde ağaç yetiştiren insanlar için bu ağaç kurtları birer kabus olurlar. Buda tahta kurdunun verdiği zararın öteki boyutudur. Bu ağaç kurtları ile mücadelede yıllardır müşterisinin yanında olan şirketimiz her zaman müşterisini memnun etmiş ve memnun etmeye devam etmektedir.
Tahta kutları halk arasında, Yöreden yöreye farklı isimler ile anılırlar. Tahta kurdunun bildiğimiz isimleri şöyledir: tahta kurdu, mobilya böceği, mobilya kurdu, ağaç böceği, ağaç kemiren, ağaç delen, bitki böceği, ağaç kurdu ve ağaç haşeresi gibi birçok isimle anılırlar. Tahta kurtları dış ortamlardan evlerimize kadar geldikleri için evlerimize mikropları taşıyan birere haşeredirler.
Tahta Kurdu
Tahta Kurdu Yavrusu
Siyah Tahta Kurdu
Ağaç kurdu mücadelesi en zor haşeredir bu bakımdan mutlaka ilaçlama firması ile çalışın. Tahta kurtlarına evlerin dışında da rastlayabiliriz. Tahta kurtları gemilerde, silolarda ve ambarlarda bu böceklere rastlanır.
Ağaç kurtları çalı çırpı ot ve ağaç türü olan her yerde barınırlar. Çünkü beslenmesinde çoğunlukla bitkisel beslenirler. Ağaç kurtları gündüzleri dinlenirler ve geceleri aktif halde çalışırlar. Bu haşere türü ağaç ve ahşapları deldikten sonra bu deliklerde yuvalanır ve ağaç kurtları bu yuva içine yumurtasını bırakır.
Ağaç kurtları yumurtaları beli bir zaman sonra larva olur ve sürekli beslenir olgun bir ağaç kurdu olunca her birey gibi oda kendine yuva yapmak için yeniden ahşapları delerek yuva yaparlar. Tahta kurdundan kurtulmanın tek yolu yasal çalışan bir ilaçlama firması ile çalışmaktır. Bu ilaçlar haşereye uygun hazırlanmalı.
Hızlı çoğalan bu tahta kurdu böcekleri ile mücadele zamanında yapılmazsa evdeki mobilya ve ahşaptan oluşan her türlü eşyalarımıza zarar verir.
AĞAÇ KURDU İLACI VE AĞAÇKURDU İLAÇLAMASI
Ağaç kurdu ilaçları dışardan rasgele alınmaz. Eczanelerden tarım ilaçları alınarak kesinlikle ilaçlama yapılmaz. Tahta kurdu ile mücadele mutlaka özel karışımdan oluşan ve ziraat mühendisi kontrolündeki ilaçlar ile olur. Tahta kurdu ilaçlaması zor bir ilaçlamadır. Çünkü ilaçlar yuva içine kadar girip etki etse de etkisi az olabiliyor ve yuva içindeki ağaç kurdu yumurtası bu ilaçtan etkilenmez. Ağaç kurdu (mobilya böceği) ilaçlaması mutlaka birkaç kez tekrarlanmalı.
Ağaç kurtları ile mücadelede mutlaka yasal ilaçlama firması ile çalışın ve ilaçlama firmasından gerekli belgeleri isteyin. Çünkü ilaçlama yapan o kadar korsan firmalar var ki dikkat ediniz. Çünkü korsan firmalar hem sizin sağlığınızı tehlikeye sokar hem de etrafınızdaki canlılara zarar verir.
AĞAÇ KURDU İLE ALAKALI AKLIMIZA TAKILAN SORULAR
1- TAHTA KURDU NASIL BİR BÖCEKTİR?
Tahta kurtları eklem bacaklı gurubundan olup 6 ayaklı ve baş ve gövdesi keratin den oluşan ve ahşap ve tahtaların olduğu bölgelerde yaşayan bir böceklerdir
2 – TAHTA KURDU İNSANI ISIRIR MI?
Tahta kurtları insanları asla ısırmazlar. Ağaç kurtları bitkilerle beslendiği için sadece ot, çalı, çırpı, ahşap ve tahtanın olduğu her şeye zarar verirler
3 – TAHTA KURDU (AĞAÇ BÖCEĞİ) İNSANA NASIL ZARAR VERİR?
Tahta kurtları insanı ısırarak değil insanın kullandığı eşyalarını delerek çürütür ve yetiştirdiği bitkileri delerek onların kurumasına neden olular. Evdeki mobilyalar, kapılar,
Pencereler ve daha birçok eşyayı kullanmaz hale getirirler.
4 – TAHTA KURDU İNSANLARA HASTALIK BULAŞTIRIR MI?
Tahta kurdu sürekli dışarıdan evlere geldiği için üzerinde bazı mikropları ve hastalıkların mikrobunu evlerimiz kadar taşırlar
5 – TAHTA KURDU NERDE YUMURTA BIRAKIR?
Tahta kurtları yumurtasını tahta ve ahşap içine yaptıkları yuva içine bırakırlar.
6 – TAHTA KURDU MÜCADELESİ NASIL YAPILMALI?
Tahta kurdu mücadelesi yapılırken mutlaka sağlık bakanlığı onaylı ilaçlar kullanılmalı ve ziraat müh. Kontrolünde özel ilaçlar hazırlanmalı. Yapılan ilaçlama mutlaka 2 veya 3 kez tekrarlanmalı.
Sivri sinek havada uçan kanatlı ve eklem bacaklı hayvanlardır. Sivri sinek yapı olarak çok küçük yapıdadırlar. Yapı olarak 6 adet uzun ayağa sahiptirler. Sivri sineğin baş kısmında 2 adet antenleri ve ağız kısmında kan emen uzun iğnesi bulunur. Diğer haşerelerde olduğu gibi sivrisineklerde de antenler besinin yerini bulmaya ve tehlikeleri sezinlemeye yarar.
Sivrisinekler sıcak havalarda daha çok aktif olurlar. Sivrisinekler dünyanın birçok ülkesinde yaşarlar. Sivrisinek türüne ve çeşidine bağlı olarak çok tehlikeli olurlar. Sivri sinekler şu alanlarda daha çok bulunurlar. Sulak
alanlarda, nemli topraklarda, lağım su atıklarında, göletlerde, sulama havuzlarında, biriken durgun su kenarlarında yaşamayı tercih ederler. Sivri sinekler yaşamak için çok sıvı tüketirler. Bu bakımdan sulu alanları kullanırlar. Sivri sinekler bu bakımdan sıcak ve kuru havaları bulunmaz ve yaşam alanı olarak buraları tercih etmezler.
Sivri sinekler besin olarak genellikle meyve sularını ve sebze sularını besin olarak tüketirler. Sivrisinek besinleri için mutlaka bu sular içindeki glikoza ihtiyaç duyarlar. Sivrisinekler beslenmek için insanı ısırmazlar dişi sivrisinek insandan kanı yumurta bırakmak için emer. Sivrisinek kanı emerken öncelikle konakçısının üzerinde dışa yakın damarı tespit eder ve oradan kan emer. Sivri sinekler beslenmek ve insanlara saldırmak için geceyi tercih ederler. Yani sivrisinekler geceleri aktiftirler. Gündüzleri mecbur kalmadıkça insanlara saldırmazlar. Günün birçoğunu dinlenerek geçirirler.
Sivrisinekler gündüzleri ağaçlık ortamlarda çalı çırpı ortamında, ve nemli yerlerde saldırırlar. Sivri sinekler konakçısına ulaştığında bu insanda olabilir hayvanda olabilir zararları dokunur.
Sivrisineklerde müthiş algılama özelliği bulunur. Sivrisinekler elbise altındaki kan damarlarını bile sezinleyip oradan kan emerler. Yani insanın üstü giyinik olsa dahi insanı ısırırlar.
Sivri sinekler üzerine konduğu konakçıdan çok hızlı şekilde ve çok basınçlı bir hızla kan emerler. O kadar çok kan emerler ki karnı şişene kadar emerler.
Sivri Sinek – Kan Emerken Resmi
Sivri Sinek
Tespih Böcekleri
Sivrisinekler bir önceki kanını emdiği konakçısında ki hastalığı daha sonraki konakçılarına bulaştırırlar. Diyelim ki sivrisinek fare üzerinden beslendikten sonra insanı ısırdığında faredeki hastalıklı mikropları insan kanına katmış olur.
Sivrisinek tarafından insana bulaşan hastalıklar şunlardır:
1 Sıtma hastalığı
2 Fil hastalığı
3 Sarı humma
4 Nil humması
5 Beyin iltihabı
6 Ateşli hastalıklar
7 Grip virüsü
Sivri sinekler kan emdikten sonra yumurta bırakmaya giderler. Sivri sinekler yumurtasını nemli ortamlara ve sulak alanlara bırakırlar çünkü çıkan yavrular susuz kalmasın veya susuzluktan ölmesinler diye km’lerce uzaktaki bir su nemini tespit edip yumurta bırakmaya giderler. Sivri sinekler üremek için hem erkek hem de dişi bireye ihtiyaçları var. sivrisinek çiftleşmesi genellikle havada olur. Erkek sivrisinek dişi sineği havada yakalar ve kavrar çiftleşmeyi gerçekleştirir. Dişi sivri sinek bundan sonra yumurta bırakmaya gider. Her dişi sivrisinek bir defada 500 e yakın yumurta bırakır. Bu da sivri sineklerin ne kadar çok ürediği ve ne kadar çabuk çoğaldığını gösteriyor.
Sivrisinekler ile mücadele çok önemlidir. Ferdi yapılan ilaçlamalar ve korsan firmalar tarafından yapılan ilaçlamalar kesinlikle sonuç vermez. Bu bakımdan sivrisinek ile mücadelede mutlaka yasal firma ile çalışın çünkü sivri sinek ilacı farklıdır ve kullanılan ilaçlama yöntemi de farklıdır. Sivrisinekler için kullanılan ilaçlar özel karışımdan oluşan sıvı ilaçlardır. Ve kullanılan ilaçlama yöntemi hem sisleme hem de boyama yöntemidir.
Sivri sinekler geceleri aktif oldukları için ilaçlama gece yapılsa daha etkili olunur. İlaçlama iki şekilde olmalı 1. si uçan sivrisineklere uygulanan yöntemdir. 2. uygulamada yumurta ve konaklama bölgesine yapılan ilaçlamadır.
1 – SİSLEME YÖNTEMİ İLE İLAÇLAMA
Bu yöntemde hazırlanan sıvı ilaçlar püskürtmeler ile uçuşan sivrisineklere uygulanır. Püskürtme kesinlikle sivrisineğin aktif olduğu geç saatlerde olmalı.
2 – BOYAMA YÖNTEMİ İLE İLAÇLAMA
Boyama yönteminde ise hazırlanan sıvı ilaçlar içine şeker ve glikoz maddeleri eklenir. Yapılan ilaçlamada ilaçlar bu sayede uygulanan alana yapışır ve kalıcı özeliğe sahip olur.
Sivrisinek
Sivri Sinek
Tespih Böcekleri
SİVRİ SİNEKLER İLE İLGİLİ SORULAR VE CEVAPLARI
1- Sivri sinekler nasıldır?
Sivri sinekler küçük uçuşan sineklerdir uzun ayaklı ağzında iğnesi olan ve geceleri aktif olan bir haşeredir.
2- Sivri sineklerin zararları nelerdir?
Sivri sinekler insanı ısırıp,bir çok hastağın insana bulaşmasında yardımcı olurlar.
3- Sivri sinek ilacı olarak ne kullanılır?
Sivri sinekler ile mücadelede sıvı kokulu ilaçlar su bazlı olarak kullanılmalı ve mutlaka yoğun ilaçlama yapılmalı.
4- Sivrisinek ile mücadele ne zaman yapılmalı?
Sivrisinek ile mücadele mutlaka akşam saatlerinde ve sabah tan yeri ağarınca yapılmalı çünkü bu saatlerde sivri sinekler daha aktiftirler.
5- Sivri sinekler nerde bulunur?
Sivrisinekler özelikle suya ihtiyaç duydukları için yaşam alanı olarak sulu ortamları seçerler.Pis suların akarlarında, nemli ortamlarda, sulak yerlerde, gölet kenarında, ve durgun su kenarlarında daha çok bulunurlar.
6- Sivri sinekler nasıl kontrol altına alınır?
Sivri sinekleri kontrol altına almak çok zordur. Çünkü sivrisinek çok üreyen ve çabuk çoğalan sineklerdir. Bunları kontrol altına almak için hem bataklık ve sulu ortamlar ıslah edilmeli hem de ciddi yasal ilaçlama firmaları ile çalışılmalı ancak o zaman kontrol altına alınırlar.
7- Sivri sinekler ne zaman daha çok görülür?
Sivri sinekler daha çok sıcak mevsimlerde ortaya çıkarlar. Bu haşereler soğuk havada fazla bulunmazlar.
8- Sivri sinekler insanı ısırınca bedeninde ne olur?
Sivrisinekler insanı ısırınca ısırılan yer kızarır, kaşınır, hafif apse yapar ve kabarcıklar oluşur.
9- Sivri sinekler yumurtasını nerelere bırakır?
Sivrisinekler yumurtadan çıkan yavrularının ölmemesi ve su ihtiyacının rahat karşılanması için toprağın nemli kısımlarına ve sulak alanlara bırakırlar.
10- Sivri sinekler ile mücadelede ferdi çalışmalar yeterlimidir?
Sivri sinekler ile mücadele profesyonellik ister ferdi yapılan ilaçlama veya korsan çalışan, işini bilmeyen kişiler tarafından yapılan ilaçlama asla yeterli değildir.
Bu böcek gurubu özelikle evlerde kullanılmayan eşyalarımız içine girerek burada konaklarlar. Siyah halı böceği boyları türlerine göre farklılık gösterir maksimum 15 mm kadar olurlar. Siyah halı böceğinin kuyruk kısmında birkaç uzun kıl bulunur. Siyah halı böceği renkleri farklıdır. Siyah halı böceği renk olarak ya siyah, ya kırmızı yada kızıl kahverengi şeklindedir.
Siyah halı böceği evlerdeki hayvan kıl, tüy, ipek, deri, ve hayvansal tüm eşyaları kemirerek yerler. Bazı türleri ise bitkileri ve bitki ürünlerini tüketirler.
Siyah halı böceği yumurtasını kullanılmayan eşyaların arasına bırakır. Bu böcek larvaları 1 veya 2 hafta içinde larvalaşır. Larvalar uzun bir beslenme sonrası ergin hale gelir.
Siyah halı böceği ile mücadele çok kolaydır. Bu haşere böceği görüldüğünde ilaçlama firması ile irtibat sağlayın.
Siyah halı böceği ilacı olarak hem jel ilaçlar kullanılır hem de sıvı ilaçlar kullanılır.
Siyah halı böceği ilaçlaması mutlaka ilaçlama firması tarafından yapılmalı. Yanlış kullanılan ilaçlar hem haşereyi etkilemez hem de çevremizdeki canlılara zarar verir.
Siyah halı böceği kontrol altına alınmazsa beli bir zaman sonra evdeki eşyaların delik deşik olduğunu görürüz
Halk arasında siyah halı böceğine güve olarak bilinir.
Halı Böceği
Halı Böceği
Siyah Halı Böceği
Siyah halı böceği ile ilgili sorular:
1 -siyah halı böceği insanı ısırır mı?
Siyah halı böceği insanı ısırmaz fakat insanın eşyalarını kemirerek zarar verdiği için çok zararlıdır.
2 – Siyah halı böceği nerde bulunur?
Siyah halı böceği evdeki kullanılmayan eşyaların içine yerleşerek onları yerler. Kullanılmayan elbise ve rulo halindeki halılar içine girerler.
3 – Halı böceği nasıl bir böcektir?
Siyah halı böceği küçük yapılı kuyruğu üzerinde kılarlar bulunan böceklerdir.
4 – Siyah halı böceği ilaçlamada hangi ilaçlar kullanılır?
Siyah halı böceği ilaçlamada jel ve sıvı kokulu ilaçlar kullanılır.
5 – Siyah halı böceği zehirlimidir?
Siyah halı böceği zehirli değildir fakat eşyalar zarar veren bir haşere olduğu için her zaman kontrol altına alınıp yok edilmeli.
Pire haşeresi insana en çok hastalık bulaştıran böceklerdir. Pire altı ayaklı ve eklem bacaklıdır. Pirenin ayağının uç kısımları tırtıllı olup tutucu özeliğe sahiptir.
Pirenin baş kısmı çok ufak ve gövdesi çok büyüktür. Başını ön tarafında 2 adet gözü var ve ağız kısmında insanı ısıran ve insanda kan emen iğnesi bulunur. Pirenin vücudu yan taraflardan basık olup yukarıya doğru uzanmış ve vücut derisi bölme halinde sanki iç içe geçmiş durumdadır.
Vücutlarının yapısının yanlardan basık olmasının avantajı tüy ve kıl arasından rahat geçmesidir. Pireler yaşadığı ortama ve türüne göre farklı besinler ile beslenirler bazı türleri insanlar ve hayvanlar üzerinden kan emerek beslenseler de bazıları da bitkilerde bulunarak bitki taç ve yaprakları yiyerek belenirler. Bir pirenin toplamda 6 adet bacağı var ve hepside çok güçlüdür. Arka ayları ön ayaklarından daha uzundur bu sayede çok uzaklara kadar zıplarlar. Pire türüne ve çeşidine bağlı olarak farklı boylardadır en büyükleri 10mm kadar olurlar.
Pireler kanatsız hayvanlardır ve hareketlerini yürüyerek veya zıplayarak yapar. Pirenin beslenmesinde mutlaka kana ihtiyaç vardır. Bu bakımından insanlar ve hayvanlar üzerine bulaşan pire kolay kolay gitmez ve uzun müddet bu konakçı üzerinde parazit olarak beslenir. Pire bit ve diğer haşere kadar yavaş ve hantal değildir tam tersine piler çok aktif haşerelerdir.
Pirenin bir konakçıdan başka konakçıya geçmesi demek hastalığı ortama yaymak demektir. Bundan dolayı pireyi gördüğünüz anda mutlaka genel bir ilaçlama isteyiniz. İnsanlara yaban hayvanları, kuşlar, kümes hayvanları, evcil hayvanlar, kedi köpek, haşere gurubu ve başka insanlar olmak üzere birçok etken tarafından bulaşır.
Pire insana bulaştıktan sonra hemen beslenmeye koyulur. Pireler insan üzerinden beslenmek için direk insanın kanını emerler. Kan ile karnını doyuran olgun bir pire hemen yumurta bırakmaya çekilir. Pire insanı ısırdığı zaman insan vücudunda kaşınma ve acı hissedilir. Bazı insan vücutları apseler oluşturur ve çıban gibi kabarır.
Bir pire günde 16 ile 18 yumurta bırakarak çoğalır. Bu bakımından evde görülen 1 pire dahi olsa bu çok kısa zaman içinde birçok pire demektir. Pire yumurtasını genellikle konakçısın üzerine değil de dışa ortama bırakır. Bu bakımdan pire ilaçlaması yapılırken bunu göz önünde bulundurmakta fayda vardır. Pireler özelikle tozlu pis ortamda bulunmayı daha çok tercih ederler. Yumurtasını saklanması daha kolay olur.
Pireler yumurtasını evde ise evlerin kenar kuytu bölgelerine, evdeki çatlaklara, evin çatısına, tahta ve mobilya aralarına, parke ve döşemelerin dip kısımlarına olmak üzere birçok kısmına bırakabilirler. Pireler yumurta bırakırken her gün aynı yere ve toplu bir halde yumurta bırakmaz. Pire yumurtasının sert bir kabuğu vardır bu kabuk sayesinde hiçbir ilaçlamadan etkilenmezler.
Pireler insana zarar veren haşere olarak birçok hastalık bulaştırır. Pireden insana bulaşan başlıca hastalıklar şunlardır:
1 – humma mikrobu
2 – tifüs hastalığı
3 – veba hastalığı
4 – alerjik hastalıklar
5 – dizanteri
6 – cilt hatalıkları
Pireler bu mikroplar dışında üzerinden geldiği konakçıdaki hastalığın aynısını bir sonraki kişiye taşıyabilir.
Pireler türlerine göre farklı renklerdedir. Bir pire kahverengi, kırmızı siyah ve farklı renklerde olabilir. Dünya üzerinde çok eski tarihlerden beri pireler insanlar için büyük tehlikeler oluşturmaktadır. Dünya üzerinde 1500 – 1600 arası pire çeşidi yaşamaktadır. Tarihe baktığımızda 1400 yılarda Avrupa bölgesinde ve Asya kıtasının bir kısmında insanların 4/3 ünün sebebi pireler ve haşereler ile gelen hastalıklardır.
Pire yaşadığı ortama bağlı olarak şu isimleri alır: kedi piresi insan piresi, köpek piresi, pamuk piresi, fare piresi, su piresi kar piresi, toprak piresi, tahta piresi, kum piresi vb.. gibi.
Yukarıda saydığımız bu pire çeşitlerinin hemen hemen hepsini insanlar üzerinde görmek mümkündür ve bu pirelerin hepside insanda kan emer ve hastalık bulaştırır. Bazı pire çeşitleri aşağıdaki gibidir.
İNSAN PİRESİ:
İnsan piresi insanlar üzerinde yaşayan ve tamamen vücut ısılarını insan ısısına ayarlayan bir çeşittir insan piresi insan vücudu dışında kolaylıkla barınamaz. İnsanlar üzerinden beslenen bu pire çeşidi insanların vücutlarından kan emerek beslenir. Ağız kısmındaki delici ve vakumlayıcı iğnesi ile insan kanını damarlardan vakumlarlar. İnsan piresi günde 2 – 3 kez insanı ısırarak doyuncaya kadar kan emer. Pire insanı ısırdığı zaman insanlar bunu hemen fark ederler çünkü ısırılan yerde yanma, kaşıntı ve acı hissedilir. İnsan piresi kan emdikten sonra insan üzerinde elbise dikişlerinde saç aralarında olmak üzere dinlenmeye çekilirler. Bu pireden hariç insan üzerinde kedi piresi, köpek piresi, veya fareden gelen pireler olsun bulunabilirler. Pire fark edilir edilmez mutlaka ilaçlama firmaları ile irtibata geçiniz kesinlikle eczanelerden aldığınız tarım ve ziraat ilaçları buna etki etmezler. Pire çok çabuk üreyen bir böcek olduğu için ve dayanıklı bir bünyesi olduğu için bu ilaçlar ile ölmez. Pire ilaçlaması için mutlaka ilaçlama şirketleri ve firmaları ile çalışın. İlaçlama firması olarak yasal ve tecrübeli olmasına dikkat edin.
KEDİ PİRESİ:
İsmini üzerinde parazit olarak yaşadığı kediden alır. Kedi piresi kendi türünün en ufak cinsi sayılır boyları çok ufaktır ve çok fazla üreyen bir pire çeşididir. Kediler ile evlerimize gelen ve insanlara bulaşan bu pireler insanlar için çok tehlikeli ve çok pistir.
Kedi piresi evlerde uygun ortam ve sıcaklığa ulaştığı için çabucak üremeye başlarlar birkaç gün içinde hemen çoğalarak evleri istila ederler.
Evlerde kedi besleniyorsa mutlaka sık sık kontrol edilmeli eğer üzerinde pire varsa veteriner hekim kontrolünde pire kontrol altına alınmalı ve direk kedinin yaşadığı ev ve alanlar ilaçlama firması tarafından ilaçlanmalı.
KÖPEK PİRESİ:
Köpek piresi köpekler ve diğer hayvanlar üzerinde yaşayan haşeredir. Vücut yapıları kedi ve insan piresinden büyüktür. Köpek piresi üzerinde yaşadığı (inek, köpek, keçi, koyun, tilki, sincap, tavşan.vb) hayvanların vucut ısılarına göre kendini ayarlayarak bu hayvanlar üzerinde parazit olarak beslenir. Bu pire çeşidi hayvanlardan insana geçtiğinde hayvandaki bulunan herhangi bir mikrobu insan vücuduna enjekte eder. Böylece pireler ara taşıyıcı olarak insana hastalık bulaştırmış olurlar.
PAMUK PİRESİ:
Pamuk piresi genellikle hayvanlarda değil bitkilerde ve pamuklu bitki kozalarında görülür. Bu pire çeşidi besin olarak tamamen bitki ve bitki ürünlerini kullanır. Pamuk piresi diğer pireler gibi kana ihtiyaç duymazlar bu pire çeşidi bitkilerin çiçek, çanak, taç ve taze aksanlarını kemirerek yerler. Bu nedenle pamuk piresi bitkilerin kurumasına neden olur veya ürün vermesini engeller. Bazı bitkilerde pire görülmesi şöyle fark edilir.
Pamuk pireleri bitkilerin çiçeğinin dökülmesi, taç ve yaprakların ters dönmesi ve solması, yapraklar üzerinde siyah tortular oluşmasına neden olurlar. Pamuk piresi ilaçlaması tamamen profesyonel olmalı çünkü çok zor yapılan bir ilaçlama ve mutlaka ilaçlama şirketlerinden bilgi ve yardım isteyiniz.
PİRE İLACI VE PİRE İLAÇLAMA YÖNTEMLERİ
Pire ile mücadelede kullanılan ilaçlar kullanım alına göre farklıdır. Eğer pireler bir hayvan üzerinde ise mutlaka veteriner hekim kontrolünde özel ilaçlar ve tasma şeklindeki ilaçlar kullanılarak hayvana zarar vermeden yapılmalı. Şayet ortamda pire varsa bu kesinlikle ilaçlama şirketinin ve ilaçlama firmasının işidir mutlaka bu firmaları arayın. Kendi başınıza eczanelerden kokulu veya farklı ilaçlar alarak ilaçlama yapmayı denemeyin çünkü yanlış yapılan bir ilaçlama ile hem çevrenizdeki canlılara hem de kendinize ciddi zararlar verebilirsiniz. İlaçlama şirketi olarak yıllardan beridir bu konuda uzman elemanlar ve ziraat mühendisi kontrolünde sağlık bakanlığı onaylı ilaçlar ile yanındayız. Pire yumurtası ilk ilaçlamadan etkilenmediği için mutlaka 21 gün sonra tekrar 2. bir ilaçlama isteyiniz. Sizi haşere ve böceklerden kurtararak size sağlığınızı bağışlayalım.
Örümcek eklem bacaklı grubunun en önemli üyesidir. Yapıları itibariyle diğer haşerelerden ayrılır. Örümcek dünyanın her yerinde ve her kıtasında yaşayan canlıdır. Yeryüzünde 65 – 69 bin kadar örümcek türü olduğu saptanmıştır. Örümcek de kanat yoktur.
Örümcek yapı olarak 4 çift ayakları vardır. Örümceklerin başucunda 1 çift antenleri vardır ve karın kısmı gövdesinden büyüktür.
Örümceklerin başının ön tarafında kıskaçlı ağız yapısı var ve ağzın iç kısmında ise zehirli bir iğnesi vardır. Örümceği diğer haşereden ayıran en belirgin özellik örümceğin baş bölgesinde toplam 4 adet göz bulunur. Örümceklerin gözleri çok keskindir ve mükemmel bir görüşe sahiptirler.
Örümceğin baş bölgesinde bulunan antenleri yön bulma ve besin bulmaya yarar. Erkek örümcekte bu antenler çoğu zaman cinsel organ olarak görev yapar. Örümceklerde solunum organı diğer hayvanlardan farklıdır. Örümcekdeki solunum organı bedeninin altında balık solungacı şeklindeki yapılardır. Örümcek boyları türlerine ve yaşadığı ortama bağlı olarak değişmektedir. Bir kaç mm olan örümcekler olduğu gibi 35 – 40 cm olan devasa büyüklükte örümceklerde vardır.
Örümcek besin olarak hem otçul hem de etçildir. Örümcek genel olarak besinlerini ağlarına düşürdüğü haşere ve canlar ile yaparlar. Örümcek bedeninin altında bulunan özel bir kese içinde ağ üretir. Örümcek ağının ham maddesini tamamladıktan sonra avlanmak için hemen ağ kurar. Bir örümcek ağını yaklaşık olarak 1 saat içinde örerek tamamlar. Örümcek ağına düşürdükleri her türlü canlıyı yer. ağa düşen canlıya öncelikle saldırıp etkisiz hale getirir. Etkisiz hale gelen canlıya ağzındaki iğnesi ile zehir akıtır. Örümceğin akıttığı zehir canlının içindeki her türlü organları bulamaca çevirir ve ondan sonra örümcek bu canlıyı çorba içer gibi içine çekerek içini boşaltır. Örümcek aç gözlü hayvan olduğu için çoğu zaman kendi türlerini dahi yer. Örümcek ağının kalınlığı ve büyüklüğü türüne bağlı olarak değişir. Örümcek ağını belli uzaklıktaki mesafelere fırlatarak oraya yapıştırır. Ve hareketlerini bu ağ üzerinden sağlar.
Bazı örümcek türleri ağlarını rüzgara bırakarak çok uzak mesafelere bu sayede uçarak hareket eder. Örümcek çoğalmak için mutlaka her iki cinsiyete ihtiyaç duyar. Çiftleşen örümcek çoğu zaman kendisiyle çiftleşen erkek örümceği dahi yer. Dişi örümcek çiftleştikten sonra özel bir kese içinde yumurta yapar. Dişi örümcek yumurtaları kendi kontrolü altına alarak beraberinde sağlarlar. Dişi örümcek bir kese içinde yaklaşık 300 – 350 kadar yumurta yapar.
Yeşil Örümcek
Beyaz Örümcek
Karadul Örümceği
Örümcek yumurtaları 1 – 1,5 ay zarfında yavruya dönüşür. Örümcek beslenmesinde insanı kullanmazlar fakat zarar gördüğünde insanı ısırır. Bazı türleri İnsanları ısırdığında çok zehirli olabiliyorlar. Özelikle insanların korkulu rüyası olan örümcek türleri arasında tarantula türü gelir. Bu örümcek insanı ısırdığında zehirler ve çoğu zaman insanı öldürür. Evlerde gördüğümüz örümcekler dış ortamdan evlerimize mikrop taşıdığı için ve görüntü kirliği oluşturduğu için bunlarla mutlak suretle mücadele etmek lazım.
ÖRÜMCEKLER İLE MÜCADELE VE ÖRÜMCEK İLAÇLAMA
Örümcek ile mücadelede mutlaka dikkatli olmak gerekir. Örümcek ağlarını oluşturduktan sonra ağın bir ucunu saklandığı bölgeye uzatır. Örümcek ağa düşen avların titreşimini alarak ava saldırır. Bu bakımdan ilaçlama yapılırken ilaçlama ağlar üzerine değil,genel olarak yapılmalıdır. Örümcek ilaçlarını dışardan almak doğru değildir. Çünkü yapılan ilaçlar ziraat mühendisliği kontrolünde olmalıdır. İlaçlama yapan firma ve şirketler Sağlık Bakanlığı’ndan izinli yasal firmalar olmalı. Örümcek için kullandığı ilaçlarda bakanlık onaylı olmalı.
Hiçbir örümcek türü zararsız değildir. Örümcekleri zararsız görüp sakın aldanmayın. Örümcek gördüğünüzde mutlaka ilaçlama firması ile irtibat sağlayın. Çünkü zehirli bir örümcek türü olabilir. Yıllardan beri hem tüm haşereye karşı savaşan hem de sağlığınızı koruyan bir şirket olarak daima siz müşterilerimizin yanındayız.
ÖRÜMCEKLER VE ÖRÜMCEK İLE MÜCADELEDE AKLIMIZA GELEN SORULAR
1 – ÖRÜMCEKLER NE İLE BESLENİR?
Örümcekler ağlarına düşürdüğü her türlü canlıyı yerler. Hatta bazen kendi türlerini dahi yerler.
2 – ÖRÜMCEKLER İNSANA NE TÜRLÜ ZARAR VERİRLER?
Örümcekler insanı ısırarak zarar verdiği gibi insanlara dışardan mikrop bulaştırırlar. Ayrıca örümcekler evlerde ağlarını örerek de görüntü kirliliği oluştururlar.
3 – ÖRÜMCEKLER NE KADAR YUMURTA BIRAKIR?
Örümcekler bir defasında 350 – 400 kadar yumurta bırakarak çoğalır. Yumurtalar dişi üzerinde güvenli bir şekilde yavru oluncaya kadar barınırlar.
4 – ÖRÜMCEKLERİN ÖRDÜĞÜ AĞLAR ZEHİRLİMİDİR?
Örümcek ağları zehirli değildir fakat kesinlikle elle dokunmamak gerekir hem örümcek saklandığı yerden insana saldırıp ısırabilir hem de ağlar üzerinde ölen haşereden kalan artıklar üzerindeki mikroplardan zarar görebiliriz.
Yani örümcek ağları kesinlikle elle toplanmamalı
5 – ÖRÜMCEK AĞLARINI NEREYE ÖRER?
Örümcekler ağlarını besin bulabileceği alanlara büyük bir ustalıkla 1 saat içinde örerler. Örülen ağların iplikleri arasındaki açılar bir mühendislik harikasıdır. Ve hepside aynı açı ile örülür.
6 – ÖRÜMCEKLER NASIL HAREKET EDERLER?
Örümceklerin kanatları olmadığı için uçamazlar fakat, yüksek bir yerden rüzgara bıraktığı ağlar ile havada uçuşurlar. Örümcekler yer değiştirirken genellikle ayaklarını kullanırlar.
7 – ÖRÜMCEK İLE MÜCADELEDE KULLANILAN İLAÇLAMA YÖNTEMİ NASIL OLMALI?
Örümcekler ile mücadelede yoğun sıvı kokulu ilaçlar kullanılmalı ve örümcek ilaçlaması periyodik yapılmalı. Örümcek ve diğer haşere gruplarında olduğu gibi,haşere yumurtasına hiçbir ilaç etki etmez ve mutlaka haşere yavruları yumurtadan çıktıktan sonra 2. ilaçlama mutlaka yapılmalıdır.
8 – ÖRÜMCEK İLAÇLAMASI YAPAN FİRMALAR NASIL OLMALI?
Örümcek ilaçlaması yapan firma mutlaka yasal olmalı ve çalışan personel mutlaka işin eğitimini almış olmalı ve tecrübeli olmalı. İlaçlama firmasının kullandığı ilaçlar sağlık bakanlığı onaylı olması gerekir. İlaçlama firması olarak konusunda tecrübeli olmalı.